Kumru
Ülkemizde “Kumru” ya da “Kuşkumru” gibi adlarla bilinen bu güvercinler, oldukça minyon yapıları ile dikkati çekerler. Ufak yapılı ve sevimli bir görünümleri vardır. Kumru olarak adlandırılmalarının temelinde özellikle baş biçimlerinin kumruya (Streptopelia decaocto) benzemesinin rol oynadığı düşünülmektedir. İyi bir kumrunun gövdesinin ufak olması aranılan bir niteliktir
ÖTÜŞ BİÇİMLERİ
Ötücü ırklarımız arasında yer alan bu güvercinlerin en önemli özellikleri “dem çekme” adı verilen şekilde ötmeleridir. Dünyada bu güvercinler genel olarak İngilizce borazancı anlamına gelen “Trumpeter” adı ile tanınmaktadırlar. Dünya üzerinde Trumpeter ırklarının bir çok çeşidi bulunmaktadır. Ülkemizde bu ırktan Kumru, Ankut, Demkeş, Buhara ve Bayburt olmak üzere 5 ayrı ırk yetiştirilmektedir. Her birinin kendine özgü ötüş biçimi bulunmakla birlikte, bu ırkların ortak özellikleri “Dem Çekme” adı verilen ötüş şekilleridir. Dem çekme tabiri, tasavvuf müziğinde ve genel olarak Türk müziğinde doğaçlama olarak yapılan sunum sırasında sazlardan birinin soliste sürekli ya da aralıklı olarak eşlik etmesi anlamına gelir. Bu daha çok solistin detone olmaması amacı ile yapılır. Bu güvercinlerin ötüşü dem çekmeye benzetilmektedir.
Kumru ırkı, ülkemizdeki diğer ötücü ırklar olan Demkeş ve Ankuttan daha iyi dem çekmesi ile bilinir. Demkeş ve Ankut tek ses çıkarttıkları halde kumru sesini yükseltip alçaltabilmekte ve farklı sesler çıkarabilmektedir. 1 saat kadar dem çekenleri bulunan kumruların, ses olarak ince sesli (tiz sesli) olanları daha değerli olarak kabul edilirler. Kumruların ötüşü sırasında “tardan düşme” olarak tabir edilen şekilde bazen sesin tonunu kaybettikleri olur. Bu güvercinlerin uçarken havada bile ötüşlerini sürdürmeleri ilginçtir. Daha çok erkek güvercinler eşlerine kur yaparken ötüşlerini sergilerler. Bu güvercinlerin özellikle öterken klasik bir duruş biçimleri vardır. Kafa hafif öne doğru uzatılır ve aşağıya doğru eğilerek dururlar. Öterken kendi etrafında yanım daireler çizmek ve kafayı aşağı yukarı sallamak gibi davranışlar gösterirler.
Günümüzde ötüş şeklinin geliştirilebilmesi için, üveyik (Streptopelia turtur ve Streptopelia orientalis) türleri ile çeşitli eşleştirmeler yapıldığı bilinmektedir. Üveyiklerle yapılan eşlemeler sonrasında kaliteli yavrular elde edilebilmektedir. Bu yavrular hem çok dayanıklı olmakta hem de iyi ötmektedirler. Ancak bu yavrular kısır olmakta ve üreme yetenekleri bulunmamaktadır.
KUMRU IRKININ KÖKENİ
Kumru ırkının köken olarak “Arap Trumpeter” ırkından gelme olduğu düşünülmektedir. Bazı yetiştiriciler ise tam tersi görüştedirler yani Arap Trumpeter ırkının kumrulardan köken aldığı görüşü dile getirilmektedir. Ülkemizdeki kumruların fiziki görünüşlerinden çok ötüş biçimleriyle Arap Trumpeter ırkına benzedikleri söylenebilir. Kökenleri konusundaki farklı yaklaşımlar bir yana, Kumru ırkı güvercinlerin, ülkemizde uzun zaman içersinde sürdürülmüş olan ıslah çalışmaları sonrası ırka yeni özellikler kazandırılarak geliştirilmiş oldukları bir gerçektir. Dolayısıyla günümüzde kumruların, dünyada Anadolu kökenli olarak kabul edilmesinin temelinde bu olay vardır. Türkiye’de en çok Sivas ve çevresindeki iller ile Sivas’a bağlı ilçelerde yaygın olarak yetiştirilmektedirler. Hatta bu nedenle ülkemizde “Sivas Kumrusu” adı ile de bilinirler.
UÇUŞ ÖZELLİKLERİ VE FİZİKİ YAPILARI
Kumru ırkı güvercinler, ötüşleri için yetiştirildiklerinden uçucu özellikleri fazla gelişmiş değildir. Kısa süreli ve sık uçan bir kuştur. Grup olarak uçmayı tercih ederler. Çiftler birbirinden ayrı uçmayı sevmezler. Özellikle erkek kumrular dişilerine çok bağlıdırlar ve uçarken de yerdeyken de hep birlikte olmak isterler. Uçurulduklarında düz uçarlar. Yere inmekte herhangi bir zorlukları yoktur. Açık alanlarda toplu halde yayılmayı severler. Bu nedenle daha çok eski tip avlulu evlerde yaygın olarak yetiştirilmektedirler. Ufak yapılı olan bu kuşların ayakları paçasız olur. Ayak renkleri kırmızıdır. Orta büyüklükte ve kalınlıkta bir gaga yapıları vardır. Gaga renginin kemik rengi olması tercih edilir. Koyu (siyah) renk gagalı olanları da bulunur. Gözler biraz iri ve mutlaka koyu siyah olmalıdır. Kuşun rengi ne olursa olsun göz rengi değişmemelidir. Göz çevresi eti belirgin olmaz. Bu güvercinlerin tepeli tipleri bulunmaz.
Çok iyi bir bakıcı olan kumruların yavrularına olan düşkünlükleri ve yavru verimlilikleri üst düzeydedir. Karakter olarak son derece sakin bir yapıları olan bu güvercinler, eşlerin birbirine bağlılıkları ve yuvalarına alışmakta gösterdikleri şaşırtıcı süratle dikkati çekerler. Örneğin bir çift kumruyu alıp herhangi bir yerde bir karton kutu içine bırakırsanız burayı yuva olarak benimsemeleri bir dakikayı geçmez. Kendi yuvalarını korumakta diğer güvercinlere karşı çok hassas ve katıdırlar. Hatta öyle ki yuvalarına müdahale eden yetiştiricilerine bile agresif davranışlar gösterirler.
RENK ÇEŞİTLERİ
Kumruların bir çok renk çeşidi görülebilir. Siyah, beyaz ve alacalı renkte olanları yaygındır. Değerli olarak kabul edilen renkleri, Arap, Beyaz ve Mordur. Bu renklerden düz renkler olabildiği gibi bu renklerin beyazlarla eşleşmesi sonucu gelişen alacalı renklere de çok rastlanır. Alaca olanlarda vücudun farklı bölgelerinde yamalar halinde serpilmiş biçimde beyazlıklar göze çarpar. Özellikle alacalarda sadece kanat telekleri beyaz olanlar ile akkuyruk ve kanat kuyruk beyaz olup diğer tarafları renkli olanları da bulunmaktadır.
Kaynak:güvercinler.info